Sürekli gelişim, azalan faydalar ve sinüs dalgası


Balık suyun içinde olduğunu bilir mi? Onun için su, içinde bulunduğu bir alt ortam değil, yaşadığı evrendir. Suyun dışına çıktığında zaten yaşamın da dışına çıkmıştır. (Çoğu balık için ve yeterince uzun süre dışarıda kalınca… 🙂 )

Uzun zamana yayılan eğilimleri de o eğilimlerin içinde yaşayan insanların tam olarak fark edebilmeleri pek olası değildir. Ama insan balık değildir ve düşünen, okuyan, tarihi araştıran, tartışan insanlar kendi yaşamlarından çok daha geniş dönemlere yayılan konuları da fark edebilirler.

Modernist anlayışa sahip sosyologlar toplumsal değişimde modern çağın nihai bir hedef olduğunu varsayar ve tüm toplumların aynı model üzerinde modernleşeceğine dair öngörülerde bulunurlar. Evrimci yaklaşımlarına göre gelişim hep yukarı doğru ve tek yönlüdür.

Onlar için grafik hep J’dir. J eğrisi grafiğinde giderek hızlanan ve hızlanan ve hızlanan bir gelişim vardır. Ama aslında J eğrisi pek gerçekçi bir grafik değildir, sadece yeterince uzun süre incelenmemiş ya da yeterince ilerisi tahmin edilmemiş bir veri serisini ifade eder çoğu durumda.

J eğrisi olarak düşünülen pek çok gelişim aslında zamanla S eğrisi haline gelir. Yani yavaş başlayan ve giderek hızlanan bir gelişim, sonra artış hızının azalmaya başlaması, sonrasında da gelişimin giderek azalarak durması, yatay bir eğriye dönüşmesi. Çünkü şeylerin sonu vardır.

Ama aslında S eğrisi de herşeyi açıklamaz. Çünkü yer çekimi vardır ve çıkan şeyler gün gelir düşer. Bir normal dağılım grafiği gibi düşünün: giderek artan bir hızla yükselir, artış hızı kesilip yataya geçer, yataydan hızı artan bir düşüşe geçer, düşüş hızı azalır ve dipte tekrar yataya geçer.

Aslında normal dağılıma benzeyen bu grafiğin uç uca tekrarıyla da sinüs dalgası oluşur. Yüksel-alçal-yüksel-alçal-yüksel-alçal…

Aynı coğrafyada kesintisiz beşbin yıllık bilinen tarihi olan Çin, bu kadar uzun zamana yayılan bu değişimi en belirgin yaşayan toplumdur herhalde. Ve Çin kültüründe zamanların değişeceği, iyi gidenin sonra kötü gideceği, kötü gidenin tekrar iyileşeceği, herşeyin içinde kendi tersinin de bulunduğu fikri çok yerleşmiş bir düşünce biçimidir.

Çok daha kısa bir tarihe sahip olan mesela ABD ya da biraz daha uzun bir geçmişi olsa da eskiyi epeyce unutarak tarihi neredeyse modernitenin başlamasıyla başlatan Modern Avrupa içinse, tarih bir J eğrisi gibidir. Daha uzak geçmişleri olmadığı ya da o geçmişi unuttukları için belki bir S eğrisinin belki bir normal dağılım eğrisinin belki de bir sinüs grafiğinin başlarında olduklarından, henüz görebildikleri sadece gökler olduğu için, bu çıkışın asla inişi olmayacak bir çıkış olduğunu düşünmektedirler.

Bu yazı Denemelerim, Eserlerim, Sosyoloji içinde yayınlandı ve , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın